http://www.ultraslan.com/
"AÇIKLAMA!
Sonraki günlerde Gezi Parkı'nda doğa adına eylemini sürdürenlerin yanı sıra maalesef "parkın sınırları dışına çıktığınızda" siyasi eylemlerin de oluşturulmaya başlandığını herkes gibi bizlerde üzüntüyle izledik. Olayların siyasi bir noktaya taşınmak istenmesini ve bazı kesimlerin sahiplenmeye çalışmasını kabul etmemiz mümkün değildir.
Günlerce hiçbir koşul gözetmeksizin Taksim Gezi Parkı adına hassasiyetlerini gösterenlere saygımız sonsuzdur.
Şunu bir defa daha ifade etmekte fayda görüyoruz. ultrAslan Bağımsız Taraftar Oluşumu olarak Gezi Parkına destek verirken kimseden icazet almadığımız gibi bugün orada olmamak içinde kimseden telkin almadık, almayız!Herkesin siyasî düşünce ve görüşüne saygı duymakla beraber, ultrAslan olarak hiçbir siyasî görüşle ilgili bir duruş sergilemediğimiz gibi hiçbir siyasî hareketle bir bağlantımız, bir yakınlığımız olmamıştır ve hiçbir zamanda olmayacaktır, unutulmasın ki anlayışla karşılanması gereken çok önemli bir husus daha var o da, Galatasaray ve ultrAslan şemsiyesi altında farklı düşünce ve ideolojide arkadaşlarımızın mevcut olduğudur ve bizim hiç kimsenin düşüncesine de saygısızlık edemeyeceğimiz gibi herkesin düşüncesine de saygılı davranılması gerektiğinin ön şart olarak bilinmesini isteriz.
Son olarak hiç kimse ultrAslan’ı siyasi bir taraf olarak görüp sınamaya ve kullanmaya kalkmaması gerektiğini kamuoyuna saygıyla duyururuz.
ultrAslan"
Eylemcilerin genelinden ve çevreden aldıkları tepkileri anlamakla birlikte, bu tepkilerin olaya yeterince derinlemesine bakmadığı kanısındayım. Bana kalırsa duyulan rahatsızlık BDP grubunun astığı ve indirmemekte ısrar ettikleri -ki büyük provokasyondur aslında- Apo posterlerinden kaynaklıdır. Ultraslan grubu içerisinde her sosyal, dini, etnik ve siyasi çevreden insan vardır, tıpkı diğer kulüp taraftar gruplarnda olduğu gibi. Dolayısıyla Ultraslan'ın bu posterlerden ve oradaki BDP varlığından rahatsızlık duyduğunu daha açık bir dille ifade etmesi mümkün değildir.
Alınan "meydanda bulunmama" kararı ne kadar doğrudur tartışılır. Şahsen ben direnişin ilk günlerinde İstanbul'daki büyük kulüplerin taraftar grupları tarafından sergilenen dayanışmanın etkisini kaybetmeden sürmesini ve bu taraftarların Taksim Meydanı'nı tüm siyasi flama, bayrak ve pankartlardan arındırmalarını dilerdim.
Aslında geç de kalınmamıştır. Halen önemli bir adım olabilir, Gezi Parkı'ndan tüm ülkeye yayılan o ilk günlerdeki tüyleri diken diken eden dayanışmayı yeniden canlandırabilmek adına. Fakat bu noktada kulüp yönetimlerinin taraftarlarına "veremedikleri" mesajları da bir kenara yazalım lütfen. Bilhassa Fenerbahçe taraftarının koca bir yıl boyunca başkanları içeride haksız yere tutuluyor diye verdikleri bir başka direnişi düşünelim. Aziz Yıldırım bu çabanın, belki de bugün dışarıda olmasını sağlayan insanların yedikleri copların, gazların karşılığını zerre kadar ödeyememiştir.
Bir Fenerbahçe taraftarı olarak Aziz Yıldırım ve yönetim kuruluna sesleniyorum: YAZIKLAR OLSUN !
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder