TRT spor spikeri Kerem Öncel
Az önce Fenerbahçe ve Bursaspor arasında oynanan Ziraat Türkiye Kupası Çeyrek Final karşılaşmasını TRT'den izledim. Hava ve Saraçoğlu'ndaki zemin muhalefeti sebebiyle stada gitmeme hakkımı kullandım bu seferlik. Maç o kadar tempolu ve güzel geçiyordu ki pişman olmak üzereydim gitmediğime. O sırada vicdanımın imdadına karşılaşmayı TRT ekranlarından anlatan Kerem Öncel yetişti. Gerçekten de son zamanlarda (10-15 sene mi desem bilemiyorum) Türk futbol karşılaşmalarında dinlediğim en başarılı maç anlatımlarından biriydi. Nedenlerini sıralayalım:
- Pozisyon tekrarlarında açıkça fikrini beyan edebiliyor; kıvırmadan, çekinmeden "ofsaytmış" diyebiliyor
- Abuk sabuk şiirler yazıp, benzetmeler yapmıyor
- "Televizyon yayınlarında sadece görünenler anlatılmaz, detaylı bilgiler de verilir" yaklaşımının suyunu çıkartmıyor. Yani futbolcuların amca oğullarının ayakkabı numaralarına dair bilgiler vermiyor.
- Taktik anlamda sağdan soldan duyduğu klişeleri kullanmak yerine kendi kelimeleriyle insanı boğmadan yorum yapabiliyor.
- Bazı maç spikerlerinin yaptığı gibi; a) kendilerine "el veren" ustalarının; b) bu meslekte daha önceden prim yapmış isimlerin; ses tonlarını, vurgularını ve kalıplaşmış kelimelerini taklit etmiyor.
- Futbolcuların isimlerini kafasına göre değiştirip, alakasız şekillerde telaffuz etmiyor.
- Gereksiz yerlerde olur olmaz ses yükseltip heyecan yapmıyor.
- Maçı televizyondan izleyen insanlar için hayatı daha kolay hale getiriyor, stadyumda olan ama televizyona yansımayan önemli bir şey varsa hemen aktarıyor.
- Ömer Üründül'ü idare edebiliyor, seyircinin çıldırmasına engel oluyor.
Futbol yorumculuğuna kendine has bir yaklaşım getiren Ömer Üründül
Tüm bu sebeplerden dolayı Kerem Öncel'i tebrik ediyorum. Nazar değmesin, hep böyle devam etsin. Diğer spikerler ve "spikerimsi ozanlar" da kendisini örnek alsın mümkünse. Ancak maç esnasında öyle bir Kerem Öncel ve yanında karşılaşmayı yorumlayan Ömer Üründül arasında öyle bir diyalog yaşandı ki, işte esas "iyi ki televizyondan izlemişim bu karşılaşmayı" dedirten hadise de budur. Bu olayı sizlerle paylaşmadan önce bir kaç sezon önce ünlü bir spor yorumcusunun bir karşılaşmanın canlı yayını esnasında farkında olmadan (reklamda zannediyordu kendisini) bir başka teknik direktör ve futbol yorumcusunu kastederek sarfettiği sözleri hatırlatmak istiyorum. İkisi bağlantılı zira:
"Biz de biliriz kulübede soyunup çizgiye gelen Altan'ın kelini yukarıdan görüp, 'Hoca'nın acilen yaratıcı bir oyuncu alması lazım' demeyi!"
Evet, bir kaç sene önce bizi çok güldüren ve içinde doğruluk payı olduğunu da gayet iyi bildiğimiz bu cümleyi de hatırlattıktan sonra Kerem Öncel ve Ömer Üründül olayına geçebiliriz. Fenerbahçe-Bursaspor karşılaşmasının takriben 60. dakikası. Bursaspor 3-0 mağlup durumda ve son 5-6 dakikadır Fenerbahçe yarı sahasında. Ancak oyunun hakimi net bir şekilde Fenerbahçe; her an kontradan gol atabilir gibi gözüküyor. O esnada ani gelişen Ömer Üründül yorumu ve akabinde oluşan diyalog şöyledir:
ÖÜ = Ömer Üründül
KÖ = Kerem Öncel
ÖÜ: "Daum'un acilen orta saha takviyesi yapması lazım. Skor avantajını yakalamışsın, orta sahaya pres yapan koşan bir oyuncu gerekiyor artık."
KÖ: "Yapıyor zaten?!?! Selçuk oyuna girmek için hazırlık yapıyor, oyun durduğunda değişiklik yapılacak sevgili izleyiciler."
ÖÜ: "-"
KÖ: "....Özer....geriye dönüyor, Gökhan Gönül'e....."
ÖÜ: "-"
KÖ: "-"
(30 Saniye kadar süren sessizlikten sonra)
KÖ: "Eeöö siz tabi onu görmeden yapmıştınız o yorumu, evet, eheh"
ÖÜ: "...."
Maçın orta yerinde kahkahalarla gülmeme sebebiyet veren yıllarca unutulmayacak bu diyalog için ayrıca teşekkür ediyorum Kerem Öncel ve Ömer Üründül'e. Bu tadı hiç kaybetmesinler zira Türk futbolunun böyle eğlenceli ikililere her zaman ihtiyacı var. :)
Bu arada genel olarak TRT'nin maç yayını iyiydi. Tek kusur top oyundayken bu kadar tempolu bir karşılaşmada mütemadiyen tribün manzaraları göstermeleriydi. Bir çok pozisyonu kaçırdık bu yüzden. Artık yönetmen midir, resim seçici midir sorumlusu bilemiyorum ama biraz dikkat etmek lazım. Top auta çıktığında, oyun durduğunda verilebilir bu görüntüler, ki çok da lazım değil açıkçası. Bir iki kere gösterilse yeter. Fazlası yayını maçtan, yani amacından uzaklaştırıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder