29 Ocak 2010 Cuma

Güncel Magazin Haber Analizi

Değerli okurlar, "Güncel Magazin Haber Analizi" adlı yeni köşemizde sizlerle beraber olmaktan onur duyuyoruz. Bu köşede bundan böyle periodik olmayan aralıklarla güncel magazin haberlerinin değerlendirmesini yapacağız. Kah ülkemizdeki habercilik anlayışının ne kadar güzel ve etik işlediğinden, kah söz konusu haberlere konu olan şahısların hayatımızda ne denli büyük bir önem taşıdığından dem vurarak, sonraki nesillere magazin haberciliğine dair önemli bir "yazıt" bırakacağız bu köşedeki paylaşımlarımızla.

Efendim, sözü fazla uzatmadan hemen haftanın en muhteşem magazin haberine doğru uzanalım dilerseniz.
Haberin tümüne bu sayfada yer veremiyoruz ancak dilerseniz hemen aşağıdaki link üzerinden bu haftaki konumuza ulaşabilirsiniz:

http://www.milliyet.com.tr/gunun-magazin-haberleri/yasam/galerihaber/29.01.2010/1188800/default.htm

Haberin konusu, eski Galatasaraylı milli futbolcu Ümit Davala'nın eşi Tuğçe Davala ile sürmekte olan boşanma davası. Milliyet Gazetesi'nin anasayfasında yukarıdaki link'e yönlendiren küçük bir girizgah yapılmış. Başlık: "Tuğçe ile birlikte olmuyormuş!". Hemen bu noktada magazin haberciliğinin olmazsa olmaz televizyon sesi "Mr.Yemekteyiz" 'in tonuyla kafamızda canlandırmamız gerekiyor bu başlığı ve sonuna da bir efekt eklememiz gerekiyor "Daaaannn", diye. Gözünüzü kapatın siz, bütün sahne kendiliğinden canlanacak, hiç uğraşmanıza gerek yok. Eğer canlanmıyorsa akşam biraz Show TV ana haber izleyin, yarına birşeyiniz kalmaz!

Nerede kalmıştık? Başlıkta. Evet başlık son derece ilgi çekici. Haber başlığından anlaşılan şu: Ümit Davala eşiyle birlikte olmuyor, dolayısıyla aslında bu evliliğin boşanma aşamasına gelmesinin sorumlusu da kendisi. Eşine gerekli ilgi alakayı göstermezsen olmaz, yürümez ilişki. Her insanın bir takım özlük hakları var. Bir bayanın da kocasından bu haklar doğrultusunda beklentileri olması kadar doğal bir şey yok. İşte bunları düşündürtüyor başlık bize. Son derece ilgi çekici gerçekten, bir çiftin, üstelik de meşhur bir çiftin cinsel hayatıyla ilgili bir haber yakalamış haberi yaratan gazeteci. Biliyorsunuz bu en çok ilgi gören haber türüdür ülkemizde; bu sebeple haber sahibi gazeteciyi buradan tebrik ediyoruz.

Haberin uzun versiyonunu okumaya başladığımızda daha önce kulağımıza az çok çalınan, aşina olduğumuz bir konuya rastlıyoruz. 2009 ortalarında Ümit Davala açtığı boşanma davasıyla gündeme gelmişti. Avukatlarının davayı açarken yaptığı uyanıklık basına yansıyınca da açıkçası Ümit Davala'ya karşı genel bir antipati oluşmaya başlamıştı. Delikanlı millet olduğumuzdan "hem eşini (eşini demeyiz karını deriz aslında) boşayacaksın, hem de davayı açarken uyanıklık yapacaksın! Ayıp ayıp, adam ol biraz!" tadında düşünceler hasıl olmuştur insanımıza, normaldir. Eh üzerine bir de şimdi "birlikte olmuyormuş" diye girince habere, iyice antipatikleşiyor Ümit Davala gözümüzde.

Ancak bu durum çok da uzun sürmeyecek gibi. Zira haberin devamında Ümit Davala'nın Galatasaray'dan uzaklaştırılmasının sebebi olarak eşini gösterdiğini öğreniyoruz. Elbette bu noktada bu haberin sahibi usta gazeteciden, "ne alaka?" sorusunun cevabını beklememiz doğru olmaz. Muhtemelen bu cevabı hakimler Ümit Davala'dan beklemiştir ama olsun. Bizim beklememiz yakışık almaz, haber değeri yok çünkü bu konunun. Herhalde Adnan Sezgin'in tanıdığı falan olacak Tuğçe Hanım, şikayet etmiştir eşini. Neyse, biz haberimize Tuğçe Hanım'ın beyanatlarıyla devam ediyoruz:

"Ümit her hafta sonu Tekirdağ taraflarına ördek ve tavşan avlamaya gidiyordu. Kumarı da çok sever. Hele pokeri. Yani bana fazla vakti kalmıyordu. Onu seviyordum ama suçlamaları duyunca evlendiğimize pişman oldum. Benim vicdanım rahat."

Gerçekten kilit bir nokta değerli okurlar. Siz de farkettiniz değil mi okurken? Davanın kilit noktası burada! Hayır canım, Ümit Davala'nın Tekirdağ tarafında ava gitmesi değil, ördek ve tavşan avlamaya gitmesi! Geyik avlayacak olsa çok farklı olurdu davanın seyri. Ayrıca kumarı çok sevmesi ama pokeri apayrı sevmesi de not alınması gereken bir detay. Gazeteci arkadaşımızı bir kez daha tebrik ediyoruz. Muhteşem, tek kelimeyle bir başyapıt! Bu beyanatları sadece "Ümit kumarı ve avı çok severdi. Bana vakit ayırmıyordu. Onu sevdim, ama suçlamaları duyunca evlendiğime pişman oldum. Benim vicdanım rahat." şeklinde verseydi haberde, inanın aynı etkiyi yaratamazdı. İşte usta kalemin farkı!

Bu harika eseri incelemeye devam ettiğimizde Ümit Davala'nın ilk kez duruşmaya katıldığını öğrendiğimiz paragrafla karşılaşıyoruz. Burada yazarımız haklı olarak tempoyu biraz düşürme ihtiyacı hissetmiş, bir önceki paragrafta okurlarına yaşattığı heyecanın üzerine doğru da yapmış sanki. Bu paragrafın zirve yaptığı nokta sanırım Tuğçe Hanım'ın Ümit Davala'ya bir restoranda üstelik de arkadaşlarının önünde "dangalak dü..." dediği iddia edilen kısım. Yazarımız burada da bizleri şaşırtmayı başarıyor. Günlük hayatta yolda, okulda her yerde bunca küfür ve hakaretle iç içe yaşayan bizler "dü..." ile başlayan ve dangalak kelimesinin tamlananı olabilecek bir kelime bulmakta zorlanıyoruz. Yazar burada kendi kendimize ayna tutmamızı sağlamış ve bizleri bu son derece önemli konuda düşündürtmeyi başarmış. İnanın hala düşünüyorum, bulamıyorum o kelimeyi, demek ki olabilecek bütün hakaretleri bilmiyormuşum, demek ki Türk insanı sandığımızdan da yaratıcıymış bu konuda.

Ve nihayet son paragraf. Bir başyapıt işte böyle sonlandırılmalı, dedirtiyor insana. Son kısım gazetenin anasayfasında bizi bu habere çeken başlığa sahip. Hatırlayın, başlığı ilk okuduğumuzda Ümit Davala'yı hatalı gibi görmüştük. Yazar, bizi bir kez daha dumura uğratıyor değerli okurlar. Meğer o başlık bir yorum değilmiş! O başlık bir serzenişmiş aslında! Üstelik de Ümit Davala'nın kayınpederinin serzenişi! "Tuğçe ile birlikte olmuyormuş!" Muhteşem değil mi? Yazar bu cümleyi başlıkta tırnak içinde kullanmayarak bizi şaşırtıyor ve haberin sonunda ilginç bir sürpriz yaşatıyor bizlere gerçekten! Bir kayınpederin kızına sevgisinin ve onu üzenlere serzenişinin altını ne kadar da güzel çizmiş yazarımız...

Başladı bir kere durur mu hiç! Heyecan son hızıyla devam ediyor haberde... Kayınpeder kızı için üzülürken, bir anda celalleniyor. Eski toprak tabi kolay mı?  "O Ümit Davala'ysa benim de bir çok eski tanıdığım çapulcu var. O'nu ayaklarından vurdururum", diye gürlüyor beybaba! Yazarın gerçekçi anlatımına dikkatinizi çekerim sevgili okurlar! Çapulcu diyor kayınpeder... Başka bir kelime arıyorum, bulamıyorum. Bu cümleye daha iyi gidecek başka bir kelime yok. O anlamı sadece "çapulcu" veriyor. Ümit Davala'nın mahkemede bu beyanatı verdiği iddia edilen arkadaşı da öyle düşünmüş olacak ki, Davala'nın kayınpederinin ağzından "çapulcu" kelimesini kullanmış, üstelik de mahkemede. Ne yapsın adam, başka nasıl anlatsın tabi, değil mi? Peki ya "ayaklarından vurdururum"a ne demeli? Biz topuk diye biliyorduk onu. Ama tabi gerçekçi akımı benimsemiş usta yazarımız "her zaman topuga gelmeyebilir. Ayağa isabet edebilir yanlışlıkla" diye düşündüğünden olsa gerek, bu detayı da bizlerle paylaşma ihtiyacı duymuş.Sağolsun, varolsun...

Neticede duruşma ileri bir tarihte devam edecek. Bir takım tanıklar daha varmış dinlenecek. Benden söylemesi, sevgili okurlar, bu haberin sahibi usta yazarımız bu hikayeyi takip etmeye devam ederse, 3 Brezilya, 2 Meksika, 8 tane de Türk dizisi çekilir bu malzemeden (Türk dizileri daha kısa ömürlü, o yüzden daha çok çekilebiliyor sayıca). Bu nadide eserin devamının gelmesi en büyük dileğimiz. Umuyorum aynı yazar başka konuları da ele alır ve sadece magazin değil tüm siyaset, ekonomi ve spor yazarlarına da örnek olur.

Thumbs Up! Way Up!!!

3 yorum:

  1. Ahahahaha iste budurrr, magazinel janjanli, farkli konulara hasret kaldim kaleminizden kuzum :)
    Thumbs Up!

    YanıtlaSil
  2. Efendim takdirlerinizi haberin sahibi saygıdeğer gazeteci büyüğümüze iletiniz lütfen :) O olmasa böyle yazılar yazamazdık, değil mi ama? :))

    YanıtlaSil
  3. Iletmiycem valla katilmiyorum. Tamam bunu boyle yazmak da ayri takdire sayan bi sey gazeteci buyugumuz acisindan da, arz talep dengesinde okunulacagini bildikleri haberleri ilgi gorecegini bildikleri sekilde yazmak onlarin isi. Bunlari okuyup, nuktedan analizini yapip, inceden hicvederek yazmaksa bizim hobimiz ;)

    YanıtlaSil